sağ salim - Türkisch Englisch Wörterbuch

sağ salim

Bedeutungen von dem Begriff "sağ salim" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sağ salim safe and sound adj.
She returned safe and sound.
O sağ salim geri döndü.

More Sentences
sağ salim unharmed adj.
Thankfully, everyone emerged from the accident unharmed.
Neyse ki herkes kazadan sağ salim kurtuldu.

More Sentences
sağ salim safely adv.
I promise you we'll all come through this together safely.
Sana söz veriyorum, bunu hep birlikte sağ salim atlatacağız.

More Sentences
sağ salim safe adv.
We were glad to hear of his safe return.
Sağ salim döndüğünü duyduğumuzda çok sevindik.

More Sentences
Colloquial
sağ salim all right adj.
Did Tom make it back all right?
Tom sağ salim dönebildi mi?

More Sentences
sağ salim all right adj.
Did Tom make it back all right?
Tom sağ salim dönebildi mi?

More Sentences
Idioms
sağ salim safe and sound adv.
She returned safe and sound.
O sağ salim geri döndü.

More Sentences
sağ salim alive and well adv.
Tom escaped the gun battle alive and well.
Tom silahlı çatışmadan sağ salim kurtuldu.

More Sentences
General
sağ salim unhurt adj.
sağ salim unscathed adj.
sağ salim scathless adj.
sağ salim scotfree adv.
sağ salim scot-free adv.
Idioms
sağ salim alive (live) and kicking (well) adj.
sağ salim alive (live) and kicking (well) adj.
sağ salim live and well adj.
sağ salim all in one piece expr.

Bedeutungen, die der Begriff "sağ salim" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sağ salim varma safe arrival n.
Keiko informed him of her safe arrival.
Keiko ona kadının sağ salim vardığını haber verdi.

More Sentences
sağ salim varmak arrive safely v.
His family was glad to hear that he had arrived safely.
Ailesi sağ salim vardığını duyunca çok sevindi.

More Sentences
sağ salim varmak arrive safe v.
I'm relieved to hear that you arrived safe and sound in Morocco.
Fas'a sağ salim vardığınızı duymak beni rahatlattı.

More Sentences
sağ salim varış safe arrival n.
sağ salim ulaşma safe arrival n.
sağ salim çıkmak ride out v.
sağ salim çıkmak live through v.
sağ salim çıkmak survive v.
sağ salim dönmek return unharmed v.
birini sağ salim getirmek bring someone back safe v.
sağ salim çıkmak emerge v.
sağ salim çıkmak outlive v.
sağ salim atlatmak outride v.
sağ salim varışta on the safe arrival adv.
Phrasals
sağ salim kurtulmak ride out v.
sağ salim atlatmak ride something out v.
fırtınayı sağ salim geçirmek weather out v.
fırtınadan sağ salim çıkmak/kurtulmak weather out v.
sağ salim atlatmak weather out v.
sağ salim atlatmak weather out of v.
(bir şeyi kötü bir durumdan) sağ salim çıkarmak salvage (something) from (something or some place) v.
-den sağ salim çıkarmak salvage from v.
Idioms
bir şeyden (ameliyat vb) sağ salim çıkmak live through something v.
sağ salim kurtulmak get off scot-free v.
sağ salim olmak be alive and well v.
sağ salim kurtulmak go scot-free v.
Marine
(gemi) fırtınadan sağ salim geçmek weather v.
Religious
(incil'de) nebukadnezar tarafından atıldığı fırından sağ salim çıkan genç bir adam shadrach n.